Özet:
Dosyada davacının kurum doktorunun hastalığıyla ilgili bilgilerini içeren bilgisayara izinsiz girdiğinin iddia edilmediği, böyle bir olayın fesih gerekçesi yapılmadığı, karar gerekçesine dosya ile ilgisi olmayan ifadelerin yazılmasının hatalı olduğu, kararın denetlenmesinin mümkün olmadığı, kararın bu nedenle gerekçesiz olduğu, tarafların iddia ve savunmaları ile fesih konusu eylemin irdelenip tartışılarak karar verilmesi için kararın yalnızca bu sebeple bozulması gerekmiştir.
T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas No:2014/24361
Karar No:2014/37164
K. Tarihi:4.12.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 15. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2013/1703-2014/341
DAVA :
Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için
Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği Müdürü unvanı ile çalıştığını, iş akdinin ne haklı ne de geçerli sebeple feshine sebep olabilecek herhangi bir davranışının olmadığını, çalıştığı dönem boyunca da herhangi bir olumsuz bildirim veya uyarı almadığını, kanuni açıdan yetersizlik ve uygunsuzlukların düzelmesi için davacının yapmış olduğu talep ve işbirliği çağrılarına yanıt vermeyen ve işbirliği yapmayan işyeri hekiminin sağlık biriminde yapılan çalışmalarla ilgili hiçbir bilgi vermemesi ve kayıt tutmaması nedeniyle, yapıldığı iddia edilen çalışmaların kanun ve yönetmeliklere uygun olup olmadığının net olarak görülemediğini, bu nedenle işyeri hekiminin savunmasının istenmesine karar verildiğini ve 24.11.2012 tarihinde davalı şirketin insan kaynakları müdürü ile işyeri hekiminden istenecek olan savunma yazısının taslağının paylaşıldığını, tüm bu tespitleri takiben işyeri hekiminin davacının kişisel sağlık dosyalarına erişim sağladığını iddia ederek bir takım iftiralarla davacıyı şikâyet ettiğini, davacının yaptığı denetleme nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açıldığını, davalı şirketin fesih bildiriminde İş yeri Sağlık ve Güvenlik biriminde yapılan denetlemenin kişisel sağlık dosyalarına yetkisiz erişim olduğunu, dolayısıyla kanuna ve etik ilkelere aykırı olduğunu iddia ettiğini, fakat bu iddiaların tamamen yanlış ve kanuna aykırı olduğunu, gerek 4857 sayılı İş Kanununa bağlı eski İSG yönetmeliklerinde gerekse 6331 sayılı Kanuna bağlı İSG yönetmeliklerinin incelenmesi halinde davacının haklılığının, yasaya ve yönetmeliklere uygun davrandığının açıkça anlaşılacağını beyan ederek davacının işe iadesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdinin disiplin kurulu kararıyla ve 29.03.2013 tarihli yazılı fesih bildirimiyle davranışa dayalı olarak geçerli nedenle ve tüm haklan ödenerek sona erdirildiğini, işverenin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sağlaması için. çalışanları arasında iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmesi, çalışanların iş yerinde maruz, kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarının sağlanması, sağlık muayenesi yaptırılan çalışanın özel hayatı ve itibarının
korunması açısından sağlık bilgilerini gizli tutmakla yükümlü olduğunu, davacının işyeri hekiminin yoluğunda iş yeri hekiminin sorumluluğunda olan ve çalışanlara ait kişisel bilgilerin yer aldığı dosya ve evrakı ilgililerin izni olmaksızın incelediğinin tespit edildiğini, davacının dosya ve evrakları incelendiğinde görevli olan işyeri hemşiresi Kamuran Bayraktar’ın “davacının, işyeri hekiminin olmadığı bir zamanda gelerek dosya ve evrakları incelediğini, evraklarda kişilere ait özel bilgilerin de olduğunu” beyan ettiğini, bu tarz belgelerin işyerinde incelenmesinin, ilgili kişinin varlığı, şirket denetim departmanı ve hukuk departmanının desteğiyle mümkün olabildiğini, bahsi geçen evrak ve dosyaların kişilerin özel bilgilerini içermekte olup işveren tarafından gizli tutulmak zorunda olduğunu, aksi halde çalışanlar nezdinde işverene olan güven ortadan kalkacağını işverenin çalışanların sağlık bilgilerini gizli tutmak zorunda olduğunu, davacının kimsenin olmadığı bir zamanda şirket prosedür ve kurallarına aykırı davranarak “hasta-hekim gizliliği” niteliğinde olan çalışanlara ait evrak ve dosyalan incelediğini, fotoğraflarını çektiğini, hasta haklan mahremiyetini ihlal ettiğini, davacının söz konusu eylemine ve savunmasına bakıldığında davacı ile işyeri hekimi arasındaki ilişkinin olumsuz olduğunu, davacının işyeri hekiminin eksiklerini işverenle paylaşmak yerine kendisinin ortaya çıkarma çabası içinde olduğunu, bu itibarla da taraflar arasındaki olumsuz ilişkinin işle ilgili koordinasyonu zayıflattığını, hatta söz konusu olayla da ortadan kaldırdığını, oysa ki davacı ile işyeri hekiminin birlikte koordineli olarak çalışmasının işin yürütümü açısından oldukça önemli olduğunu, davacının söz konusu eylemleri neticesinde işveren ile arasındaki güven ilişkisinin ortadan kalktığını ve iş ilişkisinin devamının imkansız hale geldiğini, davacı hakkında yapılan şikayet konusunun disiplin kurulunda değerlendirilmesi neticesinde iş akdinin geçerli nedene dayalı olarak feshedildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda mahkeme kararının gerekçesinde “…..davacının kurum doktorunun hastalığıyla ilgili bilgilerini içeren bilgisayara sadece kurum doktoru ulaşabilecekken davacının bu bilgilere ulaşmak için kurum doktoru bilgisayarına izinsiz girerek kurumun kendisine olan güveni zedelediği ve bu sebeple işten çıkarıldığı görülmekle feshin yerinde olduğu kanaatine varılarak davasının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.” Denilmiştir. Ancak dosyada davacının kurum doktorunun hastalığıyla ilgili bilgilerini içeren bilgisayara izinsiz girdiğinin iddia edilmediği, böyle bir olayın fesih gerekçesi yapılmadığı, karar gerekçesine dosya ile ilgisi olmayan ifadelerin yazılmasının hatalı olduğu, kararın denetlenmesinin mümkün olmadığı, kararın bu nedenle gerekçesiz olduğu, tarafların iddia ve savunmaları ile fesih konusu eylemin irdelenip tartışılarak karar verilmesi için kararın yalnızca bu sebeple bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.