T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 5793
Karar: 2021 / 1540
Karar Tarihi: 15.02.2021
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK’nun 170/3. maddesi gereğince; icra mahkemesi, aynı Kanun’un 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; “İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum eder” hükmüne yer verilmiştir.
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, dayanak bonolardaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve borcu bulunmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, Jandarma Genel Komutanlığı … Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen 16.01.2020 tarihli rapora itibar edilerek senetteki mevcut imzanın şirket yetkilisi olan ……’ nın eli ürünü olmadığı gerekçesiyle imza itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, alacaklının cevap dilekçesinde; davacı şirket yetkilisi olarak …. …a’ nın bilinmesi nedeniyle senede … …a’ ya imza attırmadıklarını beyan ettiği ve imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını kabul ettiğine göre, mahkemece imza incelemesi yapılması gereksizdir.
O halde, mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmadan önce alacaklının bonolardaki imzaların borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı yönündeki vakıayı ikrar niteliğindeki beyanı gözönünde bulundurularak, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve imza incelemesi yapılmadan sonuca gidilmesi gerekirken; imza incelemesi yapılarak alacaklının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nun 353/1-b-2 ve 356 maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının, tazminat ve para cezası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmış olmakla, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 tarih ve 2020/647 E. – 2020/676 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20.02.2020 tarih ve 2019/417 E. – 2020/112 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. ve 3. maddesinin karar metninden tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15/02/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.